16 Ağustos 2007 Perşembe

Cilt için beslenmenin önemi

Cilt bakım teknikleri ve ürünleri yaşlara göre değişiklik göstermekte. 20’li, 30’lu, 40’lı, 50 ve üstü yaşlarda uygulayacağınız basit tekniklerle yaşınıza göre güzel görünmeniz mümkün.
Beslenme insan hayatının en önemli olgularından biridir. Anne karnında başlar ve hayatımızın sonuna kadar her dönemde farklılık göstermekle beraber devam eder. Beslenme kişinin sosyal, psikolojik, ekonomik, cinsiyet ve sağlık durumlarına göre farklılık gösterebilen bir değişkendir. Yaşamın kaliteli olabilmesi için beslenmenin de kaliteli olması gereklidir. Bu nedenle kişilerin doğru beslenme sistemlerini yaşamlarına adapte etmeleri önemlidir. Yaş dönemlerine göre beslenmeyi ayarlamak hem birçok hastalığın önlenmesine yardımcı olacaktır hem de yaşam kalitesinin arttırılmasında önemli bir paya sahip olacaktır.
20-30’lu yaşlarla beraber yaşam şekillenmeye başlar. Kişi artık sosyal ve ekonomik seviyesine yön verecek eğilimlere başlamıştır. Bu dönemlerde metabolizma hızı ilk yıllarda yüksek iken son yıllara doğru azalma gösterecektir. 30 yaşından sonra metabolizma hızı her sene yaklaşık yüzde 3’lük bir düşüş sergiler. Bu dönemde var olan kilo problemi ilerleyen yıllarda diyabet (şeker hastalığı) ve kalp hastalıkları için zemin hazırlayabilir. Beslenme tercihlerinde özellikle fastfood tarzında şekillenebilir.
Düşük yağ ve düşük doymuş yağ içeriği olan gıdaları tercih etmek gereklidir. Et tüketimlerinde balık, hindi ve tavuk öncelik verilmesi gereken gıdalardır. Herhangi bir tersi durum söz konusu değilse haftada 1-2 defa yumurta kullanılması kaliteli protein açısından olumlu olacaktır. Tatlı tüketimleri olabildiğince haftada 2 defa ile sınırlandırılmalıdır. Üzüm, nar, kivi, portakal, greyfurt gibi antioksidan özellikli meyvelerin tüketilmesinde fayda vardır. Tatlı ihtiyacının yüksek olduğu dönemlerde kuru meyve tercih edilebilir. Süt ve/veya yoğurt her gün 200-300 ml şeklinde kullanılmalıdır. Bu dönemde tam yağlı veya yarım yağlı olarak kullanılabilir.

40 ve 50’li yaşlarda bazı hastalıklar baş göstermeye başlayabilir. Birçok hastalık ön belirtisini vermeye başlamıştır. Yükselmeye başlayan kan yağları, bozulan kan şekeri profili ortaya çıkabilir. Düzenli kontroller yaptırmak önemlidir. Ailede hastalık öyküsü varsa belirli aralıklarla doktor kontrolünden geçilmelidir. Sebze meyve tüketimi ön plana çıkar. Her öğünde mutlaka koyu yeşil yapraklı gıdalar tüketilmelidir. İçeriğindeki likopen’den dolayı domates kullanılması faydalı olur. Bu dönemlerde mutlaka esmer ekmek türevleri kullanılmalıdır. Et tüketiminde sadece haftada 1-2 defa kırmızı et şeklinde olmalıdır. Kan yağlarını kontrol altında tutmak için günde 2-3 adet ceviz veya 8-10 adet fındık, badem kullanılmalıdır. Kuru baklagillerin haftada 2-3 defa kullanılması gerekir. Rafine gıda tüketimi mutlaka sınırlandırılmalı, tatlı tüketimi 10 günde 1 defa sütlü tatlı şeklinde gerçekleşebilir.
60 ve üzeri yaşlarda önceki yılların yaşam tarzı davranışları meyvelerini vermeye başlar. Beyaz et tüketilmeli, haftada 3-4 defa balık kullanılmalıdır. Balık yeteri kadar kullanılmıyorsa balık yağı kullanılabilir. Meyveler gün içinde 3-4 defa tüketilmelidir. Metabolizma hızı oldukça düşüş gösterir. Bu nedenle enerji kısıtlaması gerekir. Kalsiyum ihtiyacı arttığı için kalsiyumdan zenginleştirilmiş süt ve süt ürünleri kullanılmalıdır. Bağışıklık sisteminin yüksek tutulması gerekir. Bu nedenle C vitamininden zengin meyveler kullanılmalıdır. Kuşburnu doğadaki en zengin C vitamini kaynaklarındandır.

Hiç yorum yok:

check out the Europey swicki at eurekster.com