Cildimizin bakımlı, güzel görünmesi için yaptığımız çeşitli uygulamalarda cildin temizlenmesi oldukça önem taşıyor.Cildimizi nasıl temizlemeliyiz. Gerçekten temizliyor muyuz, yoksa temizlediğimizi sanıp ardından üstüne sürdüğümüz nemlendirici ve kremlerimizin cildimize uymadığından mı yakınıyoruz.
Bu tür durumlar sık sık karşılaşılan durumlar. Cildimizi yeterince ve olması gerektiği gibi temizlemediğimiz zaman yüzümüze uyguladığımız krem ve nemlendiriciler de vermesi gereken etkiyi vermezler. Bu nedenle bakımlı ve güzel bir cilde sahip olmanın temel kuralı cildimizi gerçek anlamda temizlememizdir. Temiz bir cilde uygulanan ürünler ancak bize istediğimiz sonucu verecektir.
Peki cilt temizliğini nasıl yapalım ve nesıl temizlendiğinden emin olalım. Bunun için yapılması gereken öncelikli olarak cilt tipinize uygun bir temizleme sütü seçmeniz. Aslında tüm temizleme sütleri genel olarak tüm ciltlere uyumlu olarak üretiliyor. Bu durumda seçeceğiniz iyi bir temizleme sütü ile işe başlamalıyız.
Bir parça pamuk üzerine koyacağınız temizleme sütü ile yüzünüzü ve boynunuzu iyice temizleyin. Burada dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta temizleme sütünü uyguladığınız pamuğu artık temiz bir görüntü elde edene kadar değiştirmeniz, yenilemenizdir.
Evet baktınız artık son uyguladığınız temzileme sütlü olan pamuk üzerinde bir kir yoksa bu uygulamayı bitirebilirsiniz. Ancak daha durun, cildinizin temizlendiğini daha garanti etmeniz için yapacak çok şeyimiz var!
Cildinizi temizleme sütü ile yukarıda tarif ettiğimiz gibi temizledikten sonra, ufak bir havluyu ılık suda ıslatın ve sıkın. Bu havlu ile yüzünüzü fazla bastırmadan güzelce tekrar silin. Yüzünüzü sildiğiniz havluya bakın, kir görebiliyor musunuz? Muhtemelen evet. Aynı işlemi bir kez daha tekrarlayın, bu arada boynunuzu ve dekoltenizi de lütfen unutmayın. Tekrar havluya baktığınızda olasılıkla artık kir göremeyeceksiniz.
Bundan sonra yapmanız gereken tonik uygulaması. Bir parça pamuğa döktüğünüz tonik ile yüzünüzü ve boynunuzu yumuşakça tekrar temizleyin. Her temizleyişte de mutlaka pamuğun kirlenip kirlenmediğine bakın. Burada ki temel ve basit kural pamuğun bize ne söylediği. Ufak bir ipucu vermekte fayda var. Eğer evde tonik yok ve gülsuyu mevcutsa tonik yerine gülsuyu da kullanabilirsiniz.
İşte cildiniz temizlendi. Bundan sonra nemlendiricinizi ve ardından da bakım kreminizi uygulayabilirsiniz.
Güzel ve aydınlık yüzler diliyoruz.
http://www.Europey.com editörleri
22 Ağustos 2007 Çarşamba
20 Ağustos 2007 Pazartesi
Basında Europey.com
Milliyet gazetesinin çok değerli yazarlarından sayın Melis Alphan, Boy Aynası adlı köşesinde 23 Temmuz 2007 tarihli yazısında bakın Europey.com dan nasıl bahsetmiş. (Tüm yazıyı değil, www.Europey.com ile ilgili olan kısmı yayınlıyoruz)
Melis Alphan'a kocaman Teşekkürler!
Bu siteyi not edin
Yaşadığınız yer Türkiye olunca internet alışverişiniz de e-bay, amazon.com gibi istisnalar dışında Türkiye'yle sınırlı kalıyor. Biz bazen arkadaşlarla yabancı sitelerden alışveriş yapıyor, malları Avrupa veya ABD'deki tanıdıklarımızın adresine göndertiyor, onların da bize göndermesini sağlıyoruz. Bu da haliyle zahmetli bir iş oluyor.
Fakat bir site var, ben de yeni keşfettim: strawberrynet.com. Burada aklınıza gelen hemen her kozmetik markasının cilt bakımı ve makyaj ürünleriyle parfümleri satışa sunuluyor. Kargo ücreti ve gümrük bedeli ödemeden ünlü markaların ürünlerini kapınıza kadar getirtebiliyorsunuz. Fiyatlar duty free'den bile ucuz. Alışverişlerinizde de ödüllendirilip yüzde 15'e kadar indirimlerden de faydalanabiliyorsunuz. Ürünü beğenmezseniz iade de edebiliyorsunuz.
Europey.com adlı Türk alışveriş sitesinde adım adım strawberrynet.com'dan nasıl sipariş vereceğiniz anlatılıyor.CUMARTESİ
16 Ağustos 2007 Perşembe
50li yaşlarda cilt bakımı
50’li Yaşlar Menopozla birlikte cildinizin tonu değişir. Cilt elastikiyetini kaybeder. Eğer genetik açıdan şanslıysanız ve 20’li yaşlardan itibaren sağlıklı alışkanlıklarınız devam ediyorsa on yaş genç gözükmeniz mümkün.
• Cildiniz nemini kaybettiği için kremli temizleyiciler ve alkolsüz tonikler kullanmalısınız.
• 50’li yaşlara gelmiş hanımların yaptıkları en büyük hatalardan biri, yaşlılık psikolojisine girip kendilerine ve ciltlerine gereken önemi vermemeleridir. Oysa düzenli ve sağlıklı bir yaşamı sürdürürseniz, yaşıtlarınızdan çok daha genç ve güzel görünebilirsiniz.
• C, E vitamini, Coenzyme Q10 ve selenyum kullanın.
• Stresten uzak, temiz havada yaşamaya özen gösterin.
• Cildiniz nemini kaybettiği için kremli temizleyiciler ve alkolsüz tonikler kullanmalısınız.
• 50’li yaşlara gelmiş hanımların yaptıkları en büyük hatalardan biri, yaşlılık psikolojisine girip kendilerine ve ciltlerine gereken önemi vermemeleridir. Oysa düzenli ve sağlıklı bir yaşamı sürdürürseniz, yaşıtlarınızdan çok daha genç ve güzel görünebilirsiniz.
• C, E vitamini, Coenzyme Q10 ve selenyum kullanın.
• Stresten uzak, temiz havada yaşamaya özen gösterin.
40 lı yaşlarda cilt bakımı
40’lı Yaşlar Cildiniz elastikiyetini ve dayanıklılığını kaybetmeye başlar. Menopoz öncesi östrojen eksikliği başlar. Cilt görünümü değişmeye ve kırışıklar fark edilmeye başlar. Göz çevresi ve ağız çevresinde kırışıklar oluşur.
• Cilt yapınıza uygun ürünler kullanın ve cilt temizliğinizi ihmal etmeyin.
• Coenzyme Q10 içeren kremler kullanın.• 30’lu yaşlardan getirdiğiniz yeşil çay, kırmızı şarap içme alışkanlıklarını sürdürün.
• Menopoza yaklaşılan bu yıllarda, cildiniz kurumaya başlar. Günde en az sekiz bardak su için.
• Diyet ve egzersizlerinize dikkat edin.• Özellikle B2 ve B complex vitamin takviyeleri kullanın. Belirgin olmayan ufak estetik müdahalelerle de yaşlanmayı geciktirebilirsiniz.
• Cilt yapınıza uygun ürünler kullanın ve cilt temizliğinizi ihmal etmeyin.
• Coenzyme Q10 içeren kremler kullanın.• 30’lu yaşlardan getirdiğiniz yeşil çay, kırmızı şarap içme alışkanlıklarını sürdürün.
• Menopoza yaklaşılan bu yıllarda, cildiniz kurumaya başlar. Günde en az sekiz bardak su için.
• Diyet ve egzersizlerinize dikkat edin.• Özellikle B2 ve B complex vitamin takviyeleri kullanın. Belirgin olmayan ufak estetik müdahalelerle de yaşlanmayı geciktirebilirsiniz.
30 lu yaşlarda cilt bakımı
30’lu Yaşlar Cildiniz yaşla birlikte matlaşmaya ve yirmili yaşlardaki parlaklığını kaybetmeye başlar. Hormon değişimleri ve stresle birleştiğinde ciltte dönemsel bozulmalar meydana gelir.
• 20’li yaşlarla birlikte getirdiğiniz alışkanlıkları devam ettirin.
• Cildinizi güçlendirmek için retinol içeren cilt bakım ürünleri kullanın.
• Kırışmaların ilk başladığı yer, boyun ve göğüs olduğu için güneş ışınlarından koruyun.
• Göz çevresinde çizgileri önlemek için antioksidan vitaminler A, C, E vitamini ve çinko takviyeleri kullanın.
• Antioksidan etkisi bulunan yeşil çay ve kırmızı şarap için. Taze siyah üzüm tüketin.
• 20’li yaşlarla birlikte getirdiğiniz alışkanlıkları devam ettirin.
• Cildinizi güçlendirmek için retinol içeren cilt bakım ürünleri kullanın.
• Kırışmaların ilk başladığı yer, boyun ve göğüs olduğu için güneş ışınlarından koruyun.
• Göz çevresinde çizgileri önlemek için antioksidan vitaminler A, C, E vitamini ve çinko takviyeleri kullanın.
• Antioksidan etkisi bulunan yeşil çay ve kırmızı şarap için. Taze siyah üzüm tüketin.
20 li yaşlarda cilt bakımı
20’li Yaşlar Cildinizin en sağlıklı ve en parlak olduğu dönemlerdir. Ergenlik çağının getirdiği akne ve ufak sivilcelerin olması çok normaldir.
• Günde 2 kere cildinize uygun bir temizleyici veya toniği masaj yaparak uygulayın. Ardından hafif bir nemlendiriciyle temizliğinizi tamamlayın.
• Güneşten korunmak için cilt tipinize uygun 15 ya da 20 faktörlü bir güneş kremi kullanın.
• Aknelere karşı en az haftada bir cilt tipinize uygun peeling uygulayın.
• Cilt temizliğinizi yapmanızın yanında sigaradan uzak durmalı, sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmelisiniz.
• Yüksek miktarda omega-3 içeren ceviz, keten tohumu ve somon balığı tüketin.
• Sigaradan uzak durun.
• A ve B6 vitamini almaya özen gösterin. B complex vitaminlerinden de faydalanabilirsiniz
• Günde 2 kere cildinize uygun bir temizleyici veya toniği masaj yaparak uygulayın. Ardından hafif bir nemlendiriciyle temizliğinizi tamamlayın.
• Güneşten korunmak için cilt tipinize uygun 15 ya da 20 faktörlü bir güneş kremi kullanın.
• Aknelere karşı en az haftada bir cilt tipinize uygun peeling uygulayın.
• Cilt temizliğinizi yapmanızın yanında sigaradan uzak durmalı, sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmelisiniz.
• Yüksek miktarda omega-3 içeren ceviz, keten tohumu ve somon balığı tüketin.
• Sigaradan uzak durun.
• A ve B6 vitamini almaya özen gösterin. B complex vitaminlerinden de faydalanabilirsiniz
Cilt için beslenmenin önemi
Cilt bakım teknikleri ve ürünleri yaşlara göre değişiklik göstermekte. 20’li, 30’lu, 40’lı, 50 ve üstü yaşlarda uygulayacağınız basit tekniklerle yaşınıza göre güzel görünmeniz mümkün.
Beslenme insan hayatının en önemli olgularından biridir. Anne karnında başlar ve hayatımızın sonuna kadar her dönemde farklılık göstermekle beraber devam eder. Beslenme kişinin sosyal, psikolojik, ekonomik, cinsiyet ve sağlık durumlarına göre farklılık gösterebilen bir değişkendir. Yaşamın kaliteli olabilmesi için beslenmenin de kaliteli olması gereklidir. Bu nedenle kişilerin doğru beslenme sistemlerini yaşamlarına adapte etmeleri önemlidir. Yaş dönemlerine göre beslenmeyi ayarlamak hem birçok hastalığın önlenmesine yardımcı olacaktır hem de yaşam kalitesinin arttırılmasında önemli bir paya sahip olacaktır.
20-30’lu yaşlarla beraber yaşam şekillenmeye başlar. Kişi artık sosyal ve ekonomik seviyesine yön verecek eğilimlere başlamıştır. Bu dönemlerde metabolizma hızı ilk yıllarda yüksek iken son yıllara doğru azalma gösterecektir. 30 yaşından sonra metabolizma hızı her sene yaklaşık yüzde 3’lük bir düşüş sergiler. Bu dönemde var olan kilo problemi ilerleyen yıllarda diyabet (şeker hastalığı) ve kalp hastalıkları için zemin hazırlayabilir. Beslenme tercihlerinde özellikle fastfood tarzında şekillenebilir.
Düşük yağ ve düşük doymuş yağ içeriği olan gıdaları tercih etmek gereklidir. Et tüketimlerinde balık, hindi ve tavuk öncelik verilmesi gereken gıdalardır. Herhangi bir tersi durum söz konusu değilse haftada 1-2 defa yumurta kullanılması kaliteli protein açısından olumlu olacaktır. Tatlı tüketimleri olabildiğince haftada 2 defa ile sınırlandırılmalıdır. Üzüm, nar, kivi, portakal, greyfurt gibi antioksidan özellikli meyvelerin tüketilmesinde fayda vardır. Tatlı ihtiyacının yüksek olduğu dönemlerde kuru meyve tercih edilebilir. Süt ve/veya yoğurt her gün 200-300 ml şeklinde kullanılmalıdır. Bu dönemde tam yağlı veya yarım yağlı olarak kullanılabilir.
40 ve 50’li yaşlarda bazı hastalıklar baş göstermeye başlayabilir. Birçok hastalık ön belirtisini vermeye başlamıştır. Yükselmeye başlayan kan yağları, bozulan kan şekeri profili ortaya çıkabilir. Düzenli kontroller yaptırmak önemlidir. Ailede hastalık öyküsü varsa belirli aralıklarla doktor kontrolünden geçilmelidir. Sebze meyve tüketimi ön plana çıkar. Her öğünde mutlaka koyu yeşil yapraklı gıdalar tüketilmelidir. İçeriğindeki likopen’den dolayı domates kullanılması faydalı olur. Bu dönemlerde mutlaka esmer ekmek türevleri kullanılmalıdır. Et tüketiminde sadece haftada 1-2 defa kırmızı et şeklinde olmalıdır. Kan yağlarını kontrol altında tutmak için günde 2-3 adet ceviz veya 8-10 adet fındık, badem kullanılmalıdır. Kuru baklagillerin haftada 2-3 defa kullanılması gerekir. Rafine gıda tüketimi mutlaka sınırlandırılmalı, tatlı tüketimi 10 günde 1 defa sütlü tatlı şeklinde gerçekleşebilir.
60 ve üzeri yaşlarda önceki yılların yaşam tarzı davranışları meyvelerini vermeye başlar. Beyaz et tüketilmeli, haftada 3-4 defa balık kullanılmalıdır. Balık yeteri kadar kullanılmıyorsa balık yağı kullanılabilir. Meyveler gün içinde 3-4 defa tüketilmelidir. Metabolizma hızı oldukça düşüş gösterir. Bu nedenle enerji kısıtlaması gerekir. Kalsiyum ihtiyacı arttığı için kalsiyumdan zenginleştirilmiş süt ve süt ürünleri kullanılmalıdır. Bağışıklık sisteminin yüksek tutulması gerekir. Bu nedenle C vitamininden zengin meyveler kullanılmalıdır. Kuşburnu doğadaki en zengin C vitamini kaynaklarındandır.
Beslenme insan hayatının en önemli olgularından biridir. Anne karnında başlar ve hayatımızın sonuna kadar her dönemde farklılık göstermekle beraber devam eder. Beslenme kişinin sosyal, psikolojik, ekonomik, cinsiyet ve sağlık durumlarına göre farklılık gösterebilen bir değişkendir. Yaşamın kaliteli olabilmesi için beslenmenin de kaliteli olması gereklidir. Bu nedenle kişilerin doğru beslenme sistemlerini yaşamlarına adapte etmeleri önemlidir. Yaş dönemlerine göre beslenmeyi ayarlamak hem birçok hastalığın önlenmesine yardımcı olacaktır hem de yaşam kalitesinin arttırılmasında önemli bir paya sahip olacaktır.
20-30’lu yaşlarla beraber yaşam şekillenmeye başlar. Kişi artık sosyal ve ekonomik seviyesine yön verecek eğilimlere başlamıştır. Bu dönemlerde metabolizma hızı ilk yıllarda yüksek iken son yıllara doğru azalma gösterecektir. 30 yaşından sonra metabolizma hızı her sene yaklaşık yüzde 3’lük bir düşüş sergiler. Bu dönemde var olan kilo problemi ilerleyen yıllarda diyabet (şeker hastalığı) ve kalp hastalıkları için zemin hazırlayabilir. Beslenme tercihlerinde özellikle fastfood tarzında şekillenebilir.
Düşük yağ ve düşük doymuş yağ içeriği olan gıdaları tercih etmek gereklidir. Et tüketimlerinde balık, hindi ve tavuk öncelik verilmesi gereken gıdalardır. Herhangi bir tersi durum söz konusu değilse haftada 1-2 defa yumurta kullanılması kaliteli protein açısından olumlu olacaktır. Tatlı tüketimleri olabildiğince haftada 2 defa ile sınırlandırılmalıdır. Üzüm, nar, kivi, portakal, greyfurt gibi antioksidan özellikli meyvelerin tüketilmesinde fayda vardır. Tatlı ihtiyacının yüksek olduğu dönemlerde kuru meyve tercih edilebilir. Süt ve/veya yoğurt her gün 200-300 ml şeklinde kullanılmalıdır. Bu dönemde tam yağlı veya yarım yağlı olarak kullanılabilir.
40 ve 50’li yaşlarda bazı hastalıklar baş göstermeye başlayabilir. Birçok hastalık ön belirtisini vermeye başlamıştır. Yükselmeye başlayan kan yağları, bozulan kan şekeri profili ortaya çıkabilir. Düzenli kontroller yaptırmak önemlidir. Ailede hastalık öyküsü varsa belirli aralıklarla doktor kontrolünden geçilmelidir. Sebze meyve tüketimi ön plana çıkar. Her öğünde mutlaka koyu yeşil yapraklı gıdalar tüketilmelidir. İçeriğindeki likopen’den dolayı domates kullanılması faydalı olur. Bu dönemlerde mutlaka esmer ekmek türevleri kullanılmalıdır. Et tüketiminde sadece haftada 1-2 defa kırmızı et şeklinde olmalıdır. Kan yağlarını kontrol altında tutmak için günde 2-3 adet ceviz veya 8-10 adet fındık, badem kullanılmalıdır. Kuru baklagillerin haftada 2-3 defa kullanılması gerekir. Rafine gıda tüketimi mutlaka sınırlandırılmalı, tatlı tüketimi 10 günde 1 defa sütlü tatlı şeklinde gerçekleşebilir.
60 ve üzeri yaşlarda önceki yılların yaşam tarzı davranışları meyvelerini vermeye başlar. Beyaz et tüketilmeli, haftada 3-4 defa balık kullanılmalıdır. Balık yeteri kadar kullanılmıyorsa balık yağı kullanılabilir. Meyveler gün içinde 3-4 defa tüketilmelidir. Metabolizma hızı oldukça düşüş gösterir. Bu nedenle enerji kısıtlaması gerekir. Kalsiyum ihtiyacı arttığı için kalsiyumdan zenginleştirilmiş süt ve süt ürünleri kullanılmalıdır. Bağışıklık sisteminin yüksek tutulması gerekir. Bu nedenle C vitamininden zengin meyveler kullanılmalıdır. Kuşburnu doğadaki en zengin C vitamini kaynaklarındandır.
14 Ağustos 2007 Salı
Göz çevresi kırışıklıkları için
Göz Çevresi Kırışıkları İçin
Bir kaşık yaş maya, 1 çay kaşığı süt, 1 çay kaşığı elma suyu ve 1 çay kaşığı balı iyice karıştırıp göz çevrenize parmak uçlarınızla yedirerek yayın. 20 dakika bekledikten sonra cildinizi ılık suyla yıkayın. (Haftada bir kez uygulayabilirsiniz)
Göz Banyosu
Ihlamur Banyosu: Gözlerinizi kapatacak kadar temiz bir bez veya tülbenti sıcak ıhlamur suyunda bir süre bekletip sıkın ve gözlerinizin üstüne koyup loş ışıklı bir odada sırtüstü uzanın. Soğuyuncaya kadar gözlerinizin üstünde bekletin. Daha sonra yumuşak bir havlu ile silin.
Gölge Banyosu: Ellerinizi birbirine sürterek iyice ısıtın. Gözlerinizi kapayın ve ellerinizi gözlerinizin üzerine koyup 30 saniye bekleyin. Daha sonra ellerinizi gözlerinizden çekin. Gözlerinizi açmadan 30 saniye daha bekleyip gözlerinizi açın bu hareketi 5 kez tekrarlayın.
Bir kaşık yaş maya, 1 çay kaşığı süt, 1 çay kaşığı elma suyu ve 1 çay kaşığı balı iyice karıştırıp göz çevrenize parmak uçlarınızla yedirerek yayın. 20 dakika bekledikten sonra cildinizi ılık suyla yıkayın. (Haftada bir kez uygulayabilirsiniz)
Göz Banyosu
Ihlamur Banyosu: Gözlerinizi kapatacak kadar temiz bir bez veya tülbenti sıcak ıhlamur suyunda bir süre bekletip sıkın ve gözlerinizin üstüne koyup loş ışıklı bir odada sırtüstü uzanın. Soğuyuncaya kadar gözlerinizin üstünde bekletin. Daha sonra yumuşak bir havlu ile silin.
Gölge Banyosu: Ellerinizi birbirine sürterek iyice ısıtın. Gözlerinizi kapayın ve ellerinizi gözlerinizin üzerine koyup 30 saniye bekleyin. Daha sonra ellerinizi gözlerinizden çekin. Gözlerinizi açmadan 30 saniye daha bekleyip gözlerinizi açın bu hareketi 5 kez tekrarlayın.
7 Ağustos 2007 Salı
Sivilceler ve siyah noktalar
Eğer cildiniz allerjik bir yapıya sahip değilse sivilceleri kurutmanın pratik ve doğal yöntelerinden birisi üç hafta boyunca her sabah bir kaşık hamur mayasını eritip içmek. Hamur mayasını iyice ezin ve suda eritin, bir seferde için. Eğer mideniz rahatsızsa, hamur mayası yerine maydanoz, salatalık ve marul maskesi yapabilir.
Maydanozu güzelce yıkayın ve elinizle küçük küçük koparıp tahta bir havanda ezin. Ezdiğiniz maydanozları bir kaba alın ve içine 3–4 damla limon katıp haftada iki kere sivilcelerin üzerine maske yapın. Maskeleri gözaltlarına sürmemeye dikkat edin. Bu şekilde ciltteki lekeler açılır, sivilceler kurur. Marulu da aynı şekilde havanda ezerek ve içine 3-4 damla limon katarak yapabilirsiniz. Yeşil kil de cilde çok faydalı. Kili ıslatıp süzün ve yüzünüze sürüp iki dakika sonra yıkayın.
Maydanozu güzelce yıkayın ve elinizle küçük küçük koparıp tahta bir havanda ezin. Ezdiğiniz maydanozları bir kaba alın ve içine 3–4 damla limon katıp haftada iki kere sivilcelerin üzerine maske yapın. Maskeleri gözaltlarına sürmemeye dikkat edin. Bu şekilde ciltteki lekeler açılır, sivilceler kurur. Marulu da aynı şekilde havanda ezerek ve içine 3-4 damla limon katarak yapabilirsiniz. Yeşil kil de cilde çok faydalı. Kili ıslatıp süzün ve yüzünüze sürüp iki dakika sonra yıkayın.
5 Ağustos 2007 Pazar
Buhar banyosu ve siyah noktalar
Son zamanlarda buhar banyosu yapmak için çok çeşitli aletler çıkmasına rağmen, her istediğimizde rahatlıkla yapabileceğimiz nineden kalma yöntemlerden birisini size anlatmak istiyorum. Tahmin ediyorum herkes bunu duymuştur. Bilirsiniz duyduğunuz şeyleri birkez daha duyuyor olmak bazen sıkıcı olabileceği gibi bazen de aslında aklımızdakilerin yerleşmesine ve bize hatırlatmasına da yardımcı olabiliyor. Umarım siz okuyanlar için ikincisi geçerli olur.
Evet, yapılacak en güzel yöntemlerden birisi sıcak su kaynatmak için kullandığımız elektrikli çaydanlıklarda suyu önce kaynatmak. Bir, iki dakika bekledikten sonra büyükçe bir havluyu alarak başımızın üzerine örtüp, yüzümüzü çaydanlığın buharına tutmak. Yalnız dikkat etmelisiniz, buhara hemen kaynar kaynamaz yüzünüzü tutarsanız, yanma riskiniz oluşabilir. Siz mesafe ve süreyi ayarlarsınız. Sadece dikkatli olun yeter.
Tabii bunu yapmadan önce kaynatacağınız suyun içerisine papatya, ıhlamur, maydanoz gibi cilde faydalı bazı bitkileri atmakta da fayda var.
Cildinizi buhar banyosu ile bir güzel gözenekleri açtıktan sonra sıra siyah noktalarınızı çıkartmaya geldi. Siyah noktalarınızı sakın ellerinizle çıkartmayın. Eczaneden alacağınız çok ucuz olan plastik şırıngalar bu iş için ideal olacaktır. Bu şırıngaları iğnesiz olarak kullanacaksınız.
Şırınganın iğnesiz ucunu siyah noktaların üzerine hafifçe bastırdığınızda siyah yağ tabakası şırınganın içine dolacaktır. Bu kadar basit ve ucuz bir yöntem. Ne hatırı sayılır paralar verip siyah nokta çıkartma makinelerini almanıza gerek var, ne de güzellik salonlarında vakit ve para harcamanıza.
Hepinize kolay gelsin
http:www.Europey.com Editörü
Evet, yapılacak en güzel yöntemlerden birisi sıcak su kaynatmak için kullandığımız elektrikli çaydanlıklarda suyu önce kaynatmak. Bir, iki dakika bekledikten sonra büyükçe bir havluyu alarak başımızın üzerine örtüp, yüzümüzü çaydanlığın buharına tutmak. Yalnız dikkat etmelisiniz, buhara hemen kaynar kaynamaz yüzünüzü tutarsanız, yanma riskiniz oluşabilir. Siz mesafe ve süreyi ayarlarsınız. Sadece dikkatli olun yeter.
Tabii bunu yapmadan önce kaynatacağınız suyun içerisine papatya, ıhlamur, maydanoz gibi cilde faydalı bazı bitkileri atmakta da fayda var.
Cildinizi buhar banyosu ile bir güzel gözenekleri açtıktan sonra sıra siyah noktalarınızı çıkartmaya geldi. Siyah noktalarınızı sakın ellerinizle çıkartmayın. Eczaneden alacağınız çok ucuz olan plastik şırıngalar bu iş için ideal olacaktır. Bu şırıngaları iğnesiz olarak kullanacaksınız.
Şırınganın iğnesiz ucunu siyah noktaların üzerine hafifçe bastırdığınızda siyah yağ tabakası şırınganın içine dolacaktır. Bu kadar basit ve ucuz bir yöntem. Ne hatırı sayılır paralar verip siyah nokta çıkartma makinelerini almanıza gerek var, ne de güzellik salonlarında vakit ve para harcamanıza.
Hepinize kolay gelsin
http:www.Europey.com Editörü
4 Ağustos 2007 Cumartesi
Sabah-Akşam Cilt Bakımı
SABAH BAKIMI
Sabah kalkar kalkmaz elbette her zaman olduğu gibi yapılması gereken cildinizi su ve sabunla yıkamak. Sabun kullanırken dikkat etmeniz gereken herhangi bir sabun değil, zeytinyağlı ve nemlendirici özelliği olan sabunları kullanmanız. Ben Dowe u tercih ediyorum. Hem ellerim ve hem de yüzüm için.
Cildiniz kuruduktan sonra tonik ve pamuk ikilisi ile yüzünüzü bir güzel tekrar temizleyin. Pamukta oluşan kirler sizi şaşırtmasın çünkü tonik pamuğun ulaşamadığı yerlere, derinlemesine ulaşarak tüm kiri alır.
Cilt temizliğini tonik ile de yaptıktan sonra mutlaka yüzünüze cilt tipinize uygun bir nemlendirici sürün. Bu işlemi elbette boynunuza da uygulamayı unutmayın.
AKŞAM BAKIMI
Akşam bakımınızda sabah bakımınıza çok benzer.
Öncelikli olarak eğer makyajlıysanız yapmanız gereken elbette makyajınızı temizleyin. Makyaj temizliği için makyaj temizliği için kullanılan ürünlerden alıp kullanabilirsiniz. Makyajınızı temizledikten sonra tekrar yüzünüzü su ve sabunla yıkayın.
Arkasından toniğinizi sürün ve toniğinizin üzerine de nemlendiricinizi sürün. Nemlendiricinizin ardından cildiniz için her zaman kullandığınız, cildinizin tipine uygun bir gece bakım kremi kullandıktan sonra akşam bakımınızı da tamamladığınızı sanmayın sakın!
Ellerinizi de bakım için unutmamanız gerekir. Ellerinize de uygun bir krem sürdükten sonra bakımınız tamamlanmış sayılır.
http://www.Europey.com Editörü
Sabah kalkar kalkmaz elbette her zaman olduğu gibi yapılması gereken cildinizi su ve sabunla yıkamak. Sabun kullanırken dikkat etmeniz gereken herhangi bir sabun değil, zeytinyağlı ve nemlendirici özelliği olan sabunları kullanmanız. Ben Dowe u tercih ediyorum. Hem ellerim ve hem de yüzüm için.
Cildiniz kuruduktan sonra tonik ve pamuk ikilisi ile yüzünüzü bir güzel tekrar temizleyin. Pamukta oluşan kirler sizi şaşırtmasın çünkü tonik pamuğun ulaşamadığı yerlere, derinlemesine ulaşarak tüm kiri alır.
Cilt temizliğini tonik ile de yaptıktan sonra mutlaka yüzünüze cilt tipinize uygun bir nemlendirici sürün. Bu işlemi elbette boynunuza da uygulamayı unutmayın.
AKŞAM BAKIMI
Akşam bakımınızda sabah bakımınıza çok benzer.
Öncelikli olarak eğer makyajlıysanız yapmanız gereken elbette makyajınızı temizleyin. Makyaj temizliği için makyaj temizliği için kullanılan ürünlerden alıp kullanabilirsiniz. Makyajınızı temizledikten sonra tekrar yüzünüzü su ve sabunla yıkayın.
Arkasından toniğinizi sürün ve toniğinizin üzerine de nemlendiricinizi sürün. Nemlendiricinizin ardından cildiniz için her zaman kullandığınız, cildinizin tipine uygun bir gece bakım kremi kullandıktan sonra akşam bakımınızı da tamamladığınızı sanmayın sakın!
Ellerinizi de bakım için unutmamanız gerekir. Ellerinize de uygun bir krem sürdükten sonra bakımınız tamamlanmış sayılır.
http://www.Europey.com Editörü
2 Ağustos 2007 Perşembe
SOLARYUM DA DİKKAT ETMENİZ GEREKEN NOKTALAR
Öncelikle Solaryum için bilinen yanlış bir kanıyı burada belirtmekte çok büyük fayda var. Solaryum da cildinizin plajda güneş altında yaşadığı zararlar tamamen aynıdır ve hatta daha fazladır diyebiliriz. Solaryumda geçirdiğiniz zamanlar yakıcı bir güneş altında geçirdiğiniz zamanlardan daha az zararlı değildir.
Geçici olarak yaşayacağınız hoş bronzluk, uzun vadede yaşayacağınız sıkıntılara temel oluşturmadan önleminizi almalısınız. Solaryum da kullanılan en son teknoloji ve son modellere rağmen, solaryumda yayılan UVA radyasyonu güneşin yaydığı radyasyondan 15 kat daha fazladır. Solaryumda bu aslında sizi güneş yanığı gibi yakmaz. Ancak yanıltıcı olan da budur. Derinizden derinlere işler ve dokularınıza ve hücrelerinize zarar verir. Kısa vadede bunu farketmiyor olsanız bile uzun vadede cildinizin yaşadığı bu hasar cilt kanseri riskini artırır
Bir araştırma sonucuna göre; düzenli bir şekilde solaryuma girmenin, melanoma (cilt kanserinin en ölümcül türlerinden biri) yakalanma ihtimalini yüzde 55 arttırdığı belirlenmiş. 20-29 yaş arası kadınlarda melanom olasılığı, yapay güneşlenme tekniklerini kullanmayanlara göre yüzde 158 daha fazla bulunmuş.
Solaryumun bu zararlı etkilerini ortadan kaldırmak elinizde. Daha farklı yöntemler kullanarak da solaryuma girmiş gibi bronz bir tene sahip olabilirsiniz. Son zamanlarda ortaya çıkan bronzlaştırıcılar oldukça iyi sonuç vermekte ve solaryuma gitmeden de bronz bir tene sahip olmanızı sağlamaktadır. İşte size bir adet tavsiye; Yüz ve göğüs için, aloe ve E vitamini katkılı Clarins Intense Bronze Self Tanning Tint ve vücut için de yine clarins in ürünlerini kullanabilirsiniz. En uygun satın alabileceğiniz www.Europey.com u ziyaret etmeyi unutmayın.
http://www.Europey.com
Media Group
Geçici olarak yaşayacağınız hoş bronzluk, uzun vadede yaşayacağınız sıkıntılara temel oluşturmadan önleminizi almalısınız. Solaryum da kullanılan en son teknoloji ve son modellere rağmen, solaryumda yayılan UVA radyasyonu güneşin yaydığı radyasyondan 15 kat daha fazladır. Solaryumda bu aslında sizi güneş yanığı gibi yakmaz. Ancak yanıltıcı olan da budur. Derinizden derinlere işler ve dokularınıza ve hücrelerinize zarar verir. Kısa vadede bunu farketmiyor olsanız bile uzun vadede cildinizin yaşadığı bu hasar cilt kanseri riskini artırır
Bir araştırma sonucuna göre; düzenli bir şekilde solaryuma girmenin, melanoma (cilt kanserinin en ölümcül türlerinden biri) yakalanma ihtimalini yüzde 55 arttırdığı belirlenmiş. 20-29 yaş arası kadınlarda melanom olasılığı, yapay güneşlenme tekniklerini kullanmayanlara göre yüzde 158 daha fazla bulunmuş.
Solaryumun bu zararlı etkilerini ortadan kaldırmak elinizde. Daha farklı yöntemler kullanarak da solaryuma girmiş gibi bronz bir tene sahip olabilirsiniz. Son zamanlarda ortaya çıkan bronzlaştırıcılar oldukça iyi sonuç vermekte ve solaryuma gitmeden de bronz bir tene sahip olmanızı sağlamaktadır. İşte size bir adet tavsiye; Yüz ve göğüs için, aloe ve E vitamini katkılı Clarins Intense Bronze Self Tanning Tint ve vücut için de yine clarins in ürünlerini kullanabilirsiniz. En uygun satın alabileceğiniz www.Europey.com u ziyaret etmeyi unutmayın.
http://www.Europey.com
Media Group
1 Ağustos 2007 Çarşamba
Sigaranın Cilt Üzerindeki Zararlı Etkileri
Sigara içiyor veya sigara içmediğiniz halde içen arkadaşlarınızla vakit geçiriyorsanız bu yazıyı mutlaka okumalısınız.
Cilde zarar veren sigara dumanının kendisidir. Sigara içmiyor olsanız bile, yanınızda içilen sigaradan çıkan duman cildinizin mahvolmasına yeter de artar bile. Sigara dumanında bulunan kimyasallar (karbon monoksit, katran, nikotin v.b.) doğrudan cildinizdeki gözeneklerinize işler. Bu toksinlerin cildinizle temas etmesi halinde cildinizin yapısını bozarak yumuşaklık ve direnç kazandıran yapıyı bozar. Bunun sonucu olarak da erken yaşlanma kaçınılmaz olacaktır. Bunun yanısıra cilt için en önemli unsur olan kendi kendini yenileme özelliğini de bozmuş olur.
Bu durumda yapacağınız en önemli hareket sigara içilen ortamlardan ve sigaradan uzak durmaktır. Eğer sigara içilen bir ortamda bulunmak zorunda kaldıysanız en azından sigara içenlerden mümkün olduğunca uzakta durmaya çalışarak dumanın doğrudan yüzünüze ve üstünüze gelmesini engellemeye çalışın.
Sigara içmeyenler için, eğer kapalı bir ortamda yanınızda sigara içenler olursa onları kibarca uyarmaktan çekinmeyin ve sigaranın sağlığınıza ne kadar zarar verdiğini açıkça ve kibarca belirtin. Sigara içenler içinse söylenecek tek söz var ki o da sigarayı bırakmaları. Lütfen sigarayı bırakın.
Editor: http://www.Europey.com beauty team.
Cilde zarar veren sigara dumanının kendisidir. Sigara içmiyor olsanız bile, yanınızda içilen sigaradan çıkan duman cildinizin mahvolmasına yeter de artar bile. Sigara dumanında bulunan kimyasallar (karbon monoksit, katran, nikotin v.b.) doğrudan cildinizdeki gözeneklerinize işler. Bu toksinlerin cildinizle temas etmesi halinde cildinizin yapısını bozarak yumuşaklık ve direnç kazandıran yapıyı bozar. Bunun sonucu olarak da erken yaşlanma kaçınılmaz olacaktır. Bunun yanısıra cilt için en önemli unsur olan kendi kendini yenileme özelliğini de bozmuş olur.
Bu durumda yapacağınız en önemli hareket sigara içilen ortamlardan ve sigaradan uzak durmaktır. Eğer sigara içilen bir ortamda bulunmak zorunda kaldıysanız en azından sigara içenlerden mümkün olduğunca uzakta durmaya çalışarak dumanın doğrudan yüzünüze ve üstünüze gelmesini engellemeye çalışın.
Sigara içmeyenler için, eğer kapalı bir ortamda yanınızda sigara içenler olursa onları kibarca uyarmaktan çekinmeyin ve sigaranın sağlığınıza ne kadar zarar verdiğini açıkça ve kibarca belirtin. Sigara içenler içinse söylenecek tek söz var ki o da sigarayı bırakmaları. Lütfen sigarayı bırakın.
Editor: http://www.Europey.com beauty team.
Selüliti azaltmanın yolları
Selülit, deri altındaki yağ dokularının dolaşımının bozulması sonucu cilt altında oluşan yağ şişkinlikleridir. Ne kadar az yağ dokunuz olursa o kadar az selülitiniz var demektir. Diyet ve egzersiz selülit azaltmada çok önemli bir rol oynamaktadır.
Eğer selülitinizi azaltmak istiyorsanız vücudunuza özellikle karaciğerinize detoks yapmak zorundasınız. Nikotin ve kafeinden uzak durun. Besleyici özellikleri fazla olan soya, fıstık gibi yiyecekler yemeli ve tuz ve yağ tüketimi azaltılmalı ve bolca su içilmelidir. Ayrıca soğan selüliti azaltmak için oldukça etkili bir yiyecektir. Soğanlar cilt hücrelerinin doğal olarak su salgılamasına yardımcı olur.
Kısaca özet halinde sıraladığımızda:
Kilo vermek, bacaklarınızı ve baldırlarınızı sıkılaştırmak için egzersiz yapın. Özellikle kaslarınızın ve uyluklarınızın gelişimine etki eden yürüme, bisiklete binme, merdiven çıkma, yoga gibi egzersizleri yapmalısınız. Yağların azalması ve kasların artması selülitlerin yok olmasını sağlayacaktır. Kaslar cildin gerilmesini sağlayarak içeri çökük vaziyetdeki gamze görüntüsünü yok edecektir.
Sirkülasyonu artırmak ve yağ dokularını azaltmak için problemli bölgelere her gün masaj yapın. Ayrıca banyo sırasında banyo jelleri ile masaj yapabilir veya banyo fırçası kullanabilirsiniz. Vücut sisteminizi canlandırmak için aromaterapi uygulayabilirsiniz. Adaçayı, servi ve ardıç selülitleri azaltmak için oldukça etkilidir.
Külotlu çorap giymek selülitleri azaltır. Özellikle vücut biçimlendirici özellikte olanları. Külotlu çorap yağları sıkıştırarak sirkülasyonun oluşumuna yardımcı olur. Marketlerde selülit azaltıcı külotlu çoraplar satılmaktadır.
Evde kahve posası ve deniz yosunu yardımı ile selülitlerinizi engelleyebilirsiniz. Sıcak kahveyi posasını alın ve problemli bölgeye yayın. Sonra nemli deniz yosunu ile sarmalayın. Sonra plastik filmsi ile sarmalayın. Yarım saat öylece durun. Plastik filmsiyi çözün, Duşunuzu aldıktan sonra masaj yapın.
Selülit için çok çeşitli sayıda ticari ürün üretilmiştir. En popüler olanları gündüz ve gece jeli olan ve hergün kullanılan: L'Oreal Sublime Slim, Clarins Total Body Lift, Murad Firm ve Tone Serum, Body Creator Aromatic Firming Cream, Algotherm Pulpe Activ Minceur, ve Guinot Absolue Minceur ev yapımı ürünleri.
Eğer paranız varsa selülit tedavisi için üretilen bu kremlerden kullanabilirsiniz.
Selülit hiç bir zaman tamamen yok olmaz. Ancak onları minimize ederek baldırlarınızın iyi görünmesini sağlayabilir, bikini veya mini etek giymekten çekinmezsiniz.
KAYNAK: http://www.Europey.com
Eğer selülitinizi azaltmak istiyorsanız vücudunuza özellikle karaciğerinize detoks yapmak zorundasınız. Nikotin ve kafeinden uzak durun. Besleyici özellikleri fazla olan soya, fıstık gibi yiyecekler yemeli ve tuz ve yağ tüketimi azaltılmalı ve bolca su içilmelidir. Ayrıca soğan selüliti azaltmak için oldukça etkili bir yiyecektir. Soğanlar cilt hücrelerinin doğal olarak su salgılamasına yardımcı olur.
Kısaca özet halinde sıraladığımızda:
Kilo vermek, bacaklarınızı ve baldırlarınızı sıkılaştırmak için egzersiz yapın. Özellikle kaslarınızın ve uyluklarınızın gelişimine etki eden yürüme, bisiklete binme, merdiven çıkma, yoga gibi egzersizleri yapmalısınız. Yağların azalması ve kasların artması selülitlerin yok olmasını sağlayacaktır. Kaslar cildin gerilmesini sağlayarak içeri çökük vaziyetdeki gamze görüntüsünü yok edecektir.
Sirkülasyonu artırmak ve yağ dokularını azaltmak için problemli bölgelere her gün masaj yapın. Ayrıca banyo sırasında banyo jelleri ile masaj yapabilir veya banyo fırçası kullanabilirsiniz. Vücut sisteminizi canlandırmak için aromaterapi uygulayabilirsiniz. Adaçayı, servi ve ardıç selülitleri azaltmak için oldukça etkilidir.
Külotlu çorap giymek selülitleri azaltır. Özellikle vücut biçimlendirici özellikte olanları. Külotlu çorap yağları sıkıştırarak sirkülasyonun oluşumuna yardımcı olur. Marketlerde selülit azaltıcı külotlu çoraplar satılmaktadır.
Evde kahve posası ve deniz yosunu yardımı ile selülitlerinizi engelleyebilirsiniz. Sıcak kahveyi posasını alın ve problemli bölgeye yayın. Sonra nemli deniz yosunu ile sarmalayın. Sonra plastik filmsi ile sarmalayın. Yarım saat öylece durun. Plastik filmsiyi çözün, Duşunuzu aldıktan sonra masaj yapın.
Selülit için çok çeşitli sayıda ticari ürün üretilmiştir. En popüler olanları gündüz ve gece jeli olan ve hergün kullanılan: L'Oreal Sublime Slim, Clarins Total Body Lift, Murad Firm ve Tone Serum, Body Creator Aromatic Firming Cream, Algotherm Pulpe Activ Minceur, ve Guinot Absolue Minceur ev yapımı ürünleri.
Eğer paranız varsa selülit tedavisi için üretilen bu kremlerden kullanabilirsiniz.
Selülit hiç bir zaman tamamen yok olmaz. Ancak onları minimize ederek baldırlarınızın iyi görünmesini sağlayabilir, bikini veya mini etek giymekten çekinmezsiniz.
KAYNAK: http://www.Europey.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)