16 Ağustos 2007 Perşembe

50li yaşlarda cilt bakımı

50’li Yaşlar Menopozla birlikte cildinizin tonu değişir. Cilt elastikiyetini kaybeder. Eğer genetik açıdan şanslıysanız ve 20’li yaşlardan itibaren sağlıklı alışkanlıklarınız devam ediyorsa on yaş genç gözükmeniz mümkün.

• Cildiniz nemini kaybettiği için kremli temizleyiciler ve alkolsüz tonikler kullanmalısınız.

• 50’li yaşlara gelmiş hanımların yaptıkları en büyük hatalardan biri, yaşlılık psikolojisine girip kendilerine ve ciltlerine gereken önemi vermemeleridir. Oysa düzenli ve sağlıklı bir yaşamı sürdürürseniz, yaşıtlarınızdan çok daha genç ve güzel görünebilirsiniz.

• C, E vitamini, Coenzyme Q10 ve selenyum kullanın.

• Stresten uzak, temiz havada yaşamaya özen gösterin.

40 lı yaşlarda cilt bakımı

40’lı Yaşlar Cildiniz elastikiyetini ve dayanıklılığını kaybetmeye başlar. Menopoz öncesi östrojen eksikliği başlar. Cilt görünümü değişmeye ve kırışıklar fark edilmeye başlar. Göz çevresi ve ağız çevresinde kırışıklar oluşur.

• Cilt yapınıza uygun ürünler kullanın ve cilt temizliğinizi ihmal etmeyin.

• Coenzyme Q10 içeren kremler kullanın.• 30’lu yaşlardan getirdiğiniz yeşil çay, kırmızı şarap içme alışkanlıklarını sürdürün.

• Menopoza yaklaşılan bu yıllarda, cildiniz kurumaya başlar. Günde en az sekiz bardak su için.

• Diyet ve egzersizlerinize dikkat edin.• Özellikle B2 ve B complex vitamin takviyeleri kullanın. Belirgin olmayan ufak estetik müdahalelerle de yaşlanmayı geciktirebilirsiniz.

30 lu yaşlarda cilt bakımı

30’lu Yaşlar Cildiniz yaşla birlikte matlaşmaya ve yirmili yaşlardaki parlaklığını kaybetmeye başlar. Hormon değişimleri ve stresle birleştiğinde ciltte dönemsel bozulmalar meydana gelir.

• 20’li yaşlarla birlikte getirdiğiniz alışkanlıkları devam ettirin.

• Cildinizi güçlendirmek için retinol içeren cilt bakım ürünleri kullanın.

• Kırışmaların ilk başladığı yer, boyun ve göğüs olduğu için güneş ışınlarından koruyun.

• Göz çevresinde çizgileri önlemek için antioksidan vitaminler A, C, E vitamini ve çinko takviyeleri kullanın.

• Antioksidan etkisi bulunan yeşil çay ve kırmızı şarap için. Taze siyah üzüm tüketin.

20 li yaşlarda cilt bakımı

20’li Yaşlar Cildinizin en sağlıklı ve en parlak olduğu dönemlerdir. Ergenlik çağının getirdiği akne ve ufak sivilcelerin olması çok normaldir.

• Günde 2 kere cildinize uygun bir temizleyici veya toniği masaj yaparak uygulayın. Ardından hafif bir nemlendiriciyle temizliğinizi tamamlayın.

• Güneşten korunmak için cilt tipinize uygun 15 ya da 20 faktörlü bir güneş kremi kullanın.

• Aknelere karşı en az haftada bir cilt tipinize uygun peeling uygulayın.

• Cilt temizliğinizi yapmanızın yanında sigaradan uzak durmalı, sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmelisiniz.

• Yüksek miktarda omega-3 içeren ceviz, keten tohumu ve somon balığı tüketin.

• Sigaradan uzak durun.

• A ve B6 vitamini almaya özen gösterin. B complex vitaminlerinden de faydalanabilirsiniz

Cilt için beslenmenin önemi

Cilt bakım teknikleri ve ürünleri yaşlara göre değişiklik göstermekte. 20’li, 30’lu, 40’lı, 50 ve üstü yaşlarda uygulayacağınız basit tekniklerle yaşınıza göre güzel görünmeniz mümkün.
Beslenme insan hayatının en önemli olgularından biridir. Anne karnında başlar ve hayatımızın sonuna kadar her dönemde farklılık göstermekle beraber devam eder. Beslenme kişinin sosyal, psikolojik, ekonomik, cinsiyet ve sağlık durumlarına göre farklılık gösterebilen bir değişkendir. Yaşamın kaliteli olabilmesi için beslenmenin de kaliteli olması gereklidir. Bu nedenle kişilerin doğru beslenme sistemlerini yaşamlarına adapte etmeleri önemlidir. Yaş dönemlerine göre beslenmeyi ayarlamak hem birçok hastalığın önlenmesine yardımcı olacaktır hem de yaşam kalitesinin arttırılmasında önemli bir paya sahip olacaktır.
20-30’lu yaşlarla beraber yaşam şekillenmeye başlar. Kişi artık sosyal ve ekonomik seviyesine yön verecek eğilimlere başlamıştır. Bu dönemlerde metabolizma hızı ilk yıllarda yüksek iken son yıllara doğru azalma gösterecektir. 30 yaşından sonra metabolizma hızı her sene yaklaşık yüzde 3’lük bir düşüş sergiler. Bu dönemde var olan kilo problemi ilerleyen yıllarda diyabet (şeker hastalığı) ve kalp hastalıkları için zemin hazırlayabilir. Beslenme tercihlerinde özellikle fastfood tarzında şekillenebilir.
Düşük yağ ve düşük doymuş yağ içeriği olan gıdaları tercih etmek gereklidir. Et tüketimlerinde balık, hindi ve tavuk öncelik verilmesi gereken gıdalardır. Herhangi bir tersi durum söz konusu değilse haftada 1-2 defa yumurta kullanılması kaliteli protein açısından olumlu olacaktır. Tatlı tüketimleri olabildiğince haftada 2 defa ile sınırlandırılmalıdır. Üzüm, nar, kivi, portakal, greyfurt gibi antioksidan özellikli meyvelerin tüketilmesinde fayda vardır. Tatlı ihtiyacının yüksek olduğu dönemlerde kuru meyve tercih edilebilir. Süt ve/veya yoğurt her gün 200-300 ml şeklinde kullanılmalıdır. Bu dönemde tam yağlı veya yarım yağlı olarak kullanılabilir.

40 ve 50’li yaşlarda bazı hastalıklar baş göstermeye başlayabilir. Birçok hastalık ön belirtisini vermeye başlamıştır. Yükselmeye başlayan kan yağları, bozulan kan şekeri profili ortaya çıkabilir. Düzenli kontroller yaptırmak önemlidir. Ailede hastalık öyküsü varsa belirli aralıklarla doktor kontrolünden geçilmelidir. Sebze meyve tüketimi ön plana çıkar. Her öğünde mutlaka koyu yeşil yapraklı gıdalar tüketilmelidir. İçeriğindeki likopen’den dolayı domates kullanılması faydalı olur. Bu dönemlerde mutlaka esmer ekmek türevleri kullanılmalıdır. Et tüketiminde sadece haftada 1-2 defa kırmızı et şeklinde olmalıdır. Kan yağlarını kontrol altında tutmak için günde 2-3 adet ceviz veya 8-10 adet fındık, badem kullanılmalıdır. Kuru baklagillerin haftada 2-3 defa kullanılması gerekir. Rafine gıda tüketimi mutlaka sınırlandırılmalı, tatlı tüketimi 10 günde 1 defa sütlü tatlı şeklinde gerçekleşebilir.
60 ve üzeri yaşlarda önceki yılların yaşam tarzı davranışları meyvelerini vermeye başlar. Beyaz et tüketilmeli, haftada 3-4 defa balık kullanılmalıdır. Balık yeteri kadar kullanılmıyorsa balık yağı kullanılabilir. Meyveler gün içinde 3-4 defa tüketilmelidir. Metabolizma hızı oldukça düşüş gösterir. Bu nedenle enerji kısıtlaması gerekir. Kalsiyum ihtiyacı arttığı için kalsiyumdan zenginleştirilmiş süt ve süt ürünleri kullanılmalıdır. Bağışıklık sisteminin yüksek tutulması gerekir. Bu nedenle C vitamininden zengin meyveler kullanılmalıdır. Kuşburnu doğadaki en zengin C vitamini kaynaklarındandır.
check out the Europey swicki at eurekster.com